Londra'da Shakespeare's Globe'da yapılan protesto, Haluk Bilginer'e mi? hükümet'e mi?

Pazartesi, 28 Mayıs 2012




Shakespeare’s Globe's 2012 International Shakespeare Festival’ine  Türkiye’yi temsilen davet edilen Oyun Atölyesi 26-27 Mayıs tarihlerinde Londra’da Shakespeare’s Globe’da Antonius ile Kleopatra oyunuyla seyirci karşısına çıktı. Gösterinin 2. gününde Londra'da yaşayan bazı sanatçılar bir bildiri dağıttılar ve üzerinde THEATRES ARE NOT AK PARTY'S MONOPOLY Hands Off The Theatres  yazan afiş astılar.




 

Bu durum daha protesto başlamadan Facebook'ta Şehir Tiyatroları Yok Edilemez isimli grupta tartışmalara yol açtı. Grup duvarına  ''Haluk Bilginer'i ve Hükümeti Londra'da Arkadaşlar Protesto Edecekler...'' diye yazılması üzerine büyük tartışma yaşandı. ''Hükümet Ankara' da niye Londra' da protesto ediyolar ki hükümeti?'' diyen de vardı ''İstediği yerde,istediği zamanda ,isteyen herkes,istediği herkesi protesto edebilir'' diyende. Gösterinin ilk gününde verilen saatte bir protesto gerçekleşmezken, 2. gün hem bildiri yayınlandı, hemde afiş asıldı. Afişin fotoğrafının aynı kişi tarafından paylaşılması üzerine tartışmalar daha da hararetlenerek devam etti. Bir grup üye bu durumun Haluk Bilginer'in ''Yetkim olsa Devlet Tiyatroları'nı bugün kapatırım'' sözlerini protesto etmek için yapıldığını ve bunun yanlış olduğunu savunurken, bir başka grup dünyanın gözünün Shakespeare's Globe'da iken yapılanın eylemin yerinde olduğunu söyledi. 


Londra'dan gelen 2. fotoğraf ise yine aynı kişi tarafından ''Oyun Öncesi - Arkadaşımın Yazdığını Aynen Kopyalayıp Yapıştırıyorum..'' başlığı ve "astigimiz pankarti ve bildiriyi goren haluk bilginer ve ekibi ile tartisiyor bir arkadasimiz. Volkan arkadasimiz devlet toytrolarinin yok edilmeye calisildigini soyluyor onlar ise devlet tiyatrolarinin fasist oldugunu soyluyor. " açıklaması ile geldi.

Gelen fotoğraflar ve haberler üzerine bir çok üye uzun tartışmalara girdiler. Üyelerden biri '' birileri sizin bir ay tek bir ay çift maaş almanız için sloganlar atmadı diye,devletin tiyatrosu olmaz ve çünküleri var diye bu ülkede güzel işler yapan Oyun Atölyesini ve beraberinde büyük üstad Haluk Bilginer'i,kemalist zihniyetli bilmem kaç yıldır arpa boyu yol gidememiş tiyatronuza malzeme etmeniz nedense bana pek komik geldi. bundan sonra benimle (her ayın ... gününde maaşı yatmadan) tiyatro yapmak neden ağrınıza gidiyorkiiiii? sizler düzenden ve sistemden rahatsız olan insanlar neden devletin çatısı altında onların istediği biçimde onların verdiği parayla ekmek yiyerek tiyatro yapmayı yeğliyorsunuz??bu ülkede Oyunculuk mesleğinin bir tanımı bile yokken böyle bir imkanı şahsi algılayıp belediyenin güvencesine yerleşiyorsunuz - ya da bunu tercih etmeyen kendi imkanlarıyla bi yerlere gelmiş olan Haluk Bilginer ve tiyatrosunun emeğini hakedilememiş bir kazanç olarak görüyorsunuz? bir kaç kendini bilmezin,kulis yapmasına izin veriyorsunuz?bilmem ama bu bir savaşsa sizce savaşta doğru safta yer almanın hazzını yaşıyorum şuan...'' yazarken, bir başka üye ''Bakınız Bu da Benim Globe Theatre . Buradaki insanların çoğu hayatında ilk kez Tiyatro seyretti'' başlığı ile bir fotoğraf paylaştı 


Her yazılan yazının yada her paylaşılan fotoğrafın altına uzun uzun yorumlar yapıldı ve maalesef hepsini burada paylaşmak mümkün değil. Gelen son fotoğraf'ta ise dağıtılan bildirinin vardı ve açıklaması " bildiri seklinde dagittigimizi ekte size gonderiyorum. yaklasik 1200 adet dagittik oyuna gelen izleyici sayisi 1.600 civaridir. kendileride okudular oyunun yonetmeni kemal aydogan ile tartimaya basladik cunku turkiyede baskici bir rejimin degil kemalist bir rejimin oldugunu , kemlizmden kurtulmamiz gerektiginden bashettiler. devlet tiyatrolarinin ne kadar fasist oldugunu siz bilemezsiniz . biz fakirlerin tiyatroya gitmesinden bahsediyorduk demogoji yapmayin diiye saldirdilar bize. ama gerekli cevaplari elbette bizde verdik. daha fazl fotorafi ancak aksam gonderebilecegim. sevgiler" şeklinde idi. 


Bildiride görüldüğü üzere Haluk Bilginer'in adı geçmiyor ve belkide protestoyu hazırlayanların aklından ''Haluk Bilgineri protesto edelim'' gibi bir düşünce hiç geçmedi, bunu şuan da bilemiyoruz. Oyun Atölyesi ekibinin neden tepki verdiğini de bilmiyoruz, belki öyle bir tepki de yoktu. Çünkü biz şu anda tek bir kişi (yada grup) tarafından yansıtılanları biliyoruz, yorumlarda da değinildiği gibi Oyun Atölyesi ekibine ''sizi protesto edecekler'' denilmiş olabilir. Sanırım tüm bunları her iki taraftan gelecek daha net açıklamlarla öğreneceğiz. Bana kalırsa protestoya hangi sebeple karar verilmiş olursa olsun, sonuç önemlidir. Dünyanın gözünü çevirdiği bir organizasyonda ülkemizdeki durumdan bahsetmek yerinde ve tam zamanında yapılmış bir protestodur. Belki bizi umursamayan ve bir avuç serseri olduğumuzu düşünen hükümet dışardan gelecek homurtulara dikkat edecektir.

Bildirinin Türkçesi:

Değerli SanatseverlerTürkiye’de Tiyatrolar üzerindeki baskılar artarak sürmektedir. 2002 yılından beri iktidar, toplumu kendi istediği gibi şekillendirmeye çalışarak, Acımasızca Sanata ve Sanatçıya saldırmaktadır. Sanata ve Sanatçıya hiç saygılarının olmadığını yıkılan heykellerden, yasaklanan oyunlardan ve kapatılan tiyatrolardan anlayabilirsiniz. Bu anlamda son günlerde gündeme getirilen DEVLET TİYATROLARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ olayı ülkemizin geleceği için büyük önem taşımaktadır. Aslında bizler ülkemizde yapılmak istenenin farkındayız. Tiyatrolar özelleştirilmek değil, TİYATROLAR YOK EDİLMEK isteniyor. Toplum sanatsız bırakılıp sonu belli olmayan bir uçuruma doğru sürüklenmek isteniyor. Amaç bellidir, dindar ve kindar gençlik yetiştirilecektir. Sorgulamayan , düşünmeyen , eleştirmeyen bir toplum yaratılacak, sürü zihniyeti ile yaşama devam etmesi sağlanacaktır. İstedikleri gibi bir nesil sadece sanatsız kalan bir toplumun içerisinde yetişebilecektir. Bu yüzden Devlet Tiyatroları ile başlayacak olan bu yok etme politikası Opera ve Bale ile devam edecektir. 1940 Yılından bu yana 72 Yıldır büyük şehirlerden Anadolunun en ücra köşelerine kadar hizmet götüren Devlet Tiyatroları mevcut siyasi iktidarın intikam duyguları arasında yok edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye de asgari ücret alan bir işçinin çocuğu tiyatro izleyebiliyorsa bu Devlet Tiyatrolarının desteği ile olmaktadır. Siyasi iktidara isteyerek yada istemeyerek destek olan ülkemizin değerli bazı sanatçılarını ise halk hiçbir zaman unutmayacaktır. Ama şunu bilmeleri gerekmektedir, Mevcut iktidarın amacı farklıdır. Mevcut iktidar Devlet Eliyle Tiyatro Olmaz derken Devlet Eliyle asıl yapmak istediğini çok rahatça yapmaktadır. Tiyatrolar yok edilmek istenirken buna sessiz kalmamız mümkün değildir. “Hem Belediyeden Maaş Alacaksın Hem de Belediye Başkanını Oyun da Eleştireceksin Yok Öyle” diyen Recep Tayyip Erdoğan’a da bir mesajımız var. Sanatsız bırakmaya çalıştığınız ülkemizde bütün kaleleri ele geçiremediğinizden emin olabilirsiniz. Çünkü BİZ VARIZ… Tiyatrolarımızı teslim etmeyeceğiz . Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” İyi Seyirler Dileriz